Türkçe:(40 Soru)
Temel Matematik:(40 Soru)
Sosyal Bilimler:(20 Soru)
Fen Bilimleri:(20 Soru)

About Me

Recent Posts

2 Mart 2020 Pazartesi

Salmonellosis Nedir, Belirtileri Nelerdir, Tedavisi Nasıl yapılır?

(Paratifo enfeksiyonları)
İnsan, sığır, koyun, keçi, at, domuz ve kanatlılarda perakut sistemik enfeksiyon, akut 
veya kronik enteritis olmak üzere 3 büyük sendrom şeklinde seyreder. Dünya çapında yaygın 
enfeksiyondur. Dana, kuzu ve taylarda septisemik, erişkin sığır, koyun ve atlarda akut 
enteritis, erişkin sığır ve domuzlarda kronik enteritis formları görülür. Gebe hayvanlar abort 
yapar. Köpek ve kedilerde semptomlu veya semptomsuz akut ishal ile nitelendirilir. Su, süt, 
et, kanatlı etleri ve yumurtası yolu ile isanlarada bulaşır. 
Etiyoloji:
 Salmonellalar Enterobacteriaceae ailesinden olup, çubuk şeklindedir. 
Peritrichous flagellaları (S.pullorum/gallinarum kanatlıda hareketsiz) ile hareketli, fakültatif 
anaerobik, glikozu fermente ederek gaz üreten (S.typhia ve bazı S.dublin suşları hariç) ve 
nitratı nitrite redükte eden bakterilerdir (Şekil 221). 2400 serotipi mevcuttur. En önemli 
suşları S.dublin ve S.typhimurium’dur. Gram negatif, pleomorfik yapıda salmonella 
türlerinden ileri gelen enfeksiyonlar ruminantlarda önemli bir yere sahiptir. Özellikle genç 
ruminantlarda ölümle sonuçlanan enfeksiyonlara sebep olur. Başlıca salmonella türleri 
S.dublin, S.typhimurium, S.newport, S.agama ve S.binza’dır. Konakçı spesifik salmonella 
türleri S.cholerasuis, S.typhimurium (domuz), S.abortusovis, S.typhimurium ve S.dublin 
(koyun), S.pullorum ve S.gallinarum (kanatlı), S.dublin, S.typhimurium, S.newport (sığır) ve 
atlarda S.typhimurium, S.anatum ve S.serovar IIIa mevcuttur. Enfeksiyonun meydana 
gelebilmesi için bağırsak florasının bozulmasına yol açan oral antibiyotik kullanılması ve 
bağışıklık sistemin baskılanması gerekir. Hayvanlar salmonella türlerini klinik tablo 
gelişmeksizin taşır. Yabani hayvanlar, hayvansal ürünler, bulaşık su ve yem maddeleri 
(yumurta, et ve süt), kemiriciler, kuşlar, ensektler ve enfekte hayvan dışkıları salmonella taşır.
Epidemiyoloji:

 Danalarda salmonellosisin Ekim-Kasım aylarında ensidansı artarken, 
Haziran ve Temmuz aylarında düşer. Bu mevsime bağlı değişiklik olarak değerlendirilir. 
Kontamine yem ve su, insan atıkları, kuşlar, kemiriciler ve ensektler kaynaktır. Bölgesel 
dağılım bazı salmonella türleri için (S.dublin) önemlidir. Erişkin sığırlar arasında yaygındır. Bazı 
hayvanlar pasif taşıyıcıdır. 

Patogenez:

 Sığırlara salmonella türleri oral yolla bulaşır. Solunum ve konjunktival 
yolla da bulaşabilir. Paraziter hastalıklar (Fasciolasis), metritis, mastitis, pneumonia, yem 
değişikliği veya nakliye dispozisyon faktörü olarak etkilidir. Yeni doğanlarda ahır ve doğum 
hijiyenine uyulmaması nedendir. Tek mideli hayvanlarda gastrik asidite bakteriyi elimine 
eder. Bağırsak epitel hücrelerine yerleşerek ürer (kolonizasyon) ve epitel hücrelerine girerek 
enteritise neden olur. Oral yolla alınan salmonella etkenleri enterotoksemik ishale neden 
olur. Hasta veya portör hayvanların dışkıları ile atılan salmonellalar ahır zemini, mera, su ve 
yem maddelerini enfekte eder. Hastalık bu enfekte materyalin alınması ile bulaşır. Oral yolla 
alınan salmonellalar bağırsak mukoza hücrelerine ve mikrovilluslara yerleşerek lamina 
propria’da nötrofil ve makrofajlardan ileri gelen infiltrasyona sebep olur. Yangısal yanıt 
konakçının direncine ve etkenin patojenitesine göre değişir. Salmonellalar lenfosit, peyer 
plakları ve mezenterik lenf düğümlerine yerleşerek hücre içinde yaşamlarını sürdürür.

Semptomlar

Salmonella enfeksiyonlarında inkubasyon periyodu 1-3 gün arasında
değişir. Vücut ısısında artış (40.5-41.5°C), iştahsızlık ve durgunluk ile hastalık başlar.
Buzağılarda 2-6 haftalık olanlarda görülür. İştahsız ve ateşlidir. İshal mevcut olup, dışkı fibrin
ve mukus kapsar (Şekil 219). Pis kokuludur. Sindirilmemiş süt kapsar. Nekrotik bağırsak
mukozası pseudomembran şeklinde dışkı ile atılır. Yaşlı danalarda koyu kahve renkte ve pis
kokulu dışkı belirgindir. 5-6 gün içinde hipovolemik şoktan ölüm gerçekleşir. Akut
salmonellosis olgularında ölüm oranı %70 düzeyinde olup, 24-48 saat içinde gerçekleşir.
Erişkin sığırlarda (S.dublin) akut ve subakut formda hastalık görülür. Ateş, iştahsızlık, süt
veriminde ani düşüş yanında sulu dışkı kan şeklinde su gibidir (Şekil 220). Aşırı salmonella
kapsar. Ateş birkaç gün kalıcıdır. Daha sonra hayvan hızla soğuyarak ölür. %75 olguda abortus
görülür. Bazı sığırlarda hastalık abdominal sancı ve dehidrasyon belirtileri ile devam eder.
Benzer klinik tablo S.typhimurium ile de gerçekleşir. Klinikte hayvanlarda aşağıdaki formlarda
seyreder:
a. Akut enteritis: Paratifo enfeksiyonu olarak tanımlanır. 1 haftadan büyük
buzağılarda sulu, muköz nitelikte ishal ve ateş ile nitelendirilir. %100 ölüm ile sonuçlanır.
Dana, erişkin sığır ve atlarda (abdominal sancı) akut enteritis şeklinde seyreder. Kısa zaman
içinde dehidratasyon gelişerek ölümle sonuçlanır. Başlangıçta dışkıda mukus bulunurken
daha sonraları oluşan hemorajik enterititis nedeniyle dışkı kanlı görüntü alır. Tenesmus daima
mevcuttur. Ancak, paratifo enfeksiyonlarında dışkı sulu kıvamda ve pis kokuludur. Gerek
enteritis, gerekse septisemik salmonellozis formlarında ince bağırsaklar aynı
enterotoksemide olduğu gibi sucuk gibi şiş ve kanlı içerik ile doludur.
b. Septisemi: Genç ruminantlarda (buzağı, kuzu), taylarda ve domuz yavrularında
ençok görülen salmonellosis şeklidir. Etken olarak S.dublin sorumlu tutulmaktadır. Bu form
en önemli klinik semptom olan ishal şekillenmeden 1-2 gün içinde (perakut) ölümle
sonuçlanır. Durgunluk, iştahsızlık, yüksek ateş, titremeler gibi septisemi belirtileri ile
karakterizedir. Enterotoksemik E.coli enfeksiyonuna benzer. Ancak E.coli enfeksiyonları
postnatal dönemin ilk haftası içinde ortaya çıkarken, salmonellosis daha sonraki dönemlerde
(3-4 hafta gibi) gözlenir. Buzağılarda sinirsel belirtiler meydana gelir. Ölüm oranı %100’dür.
Domuz yavrularının derisinde (özellikle kulak ve ventral abdomen) koyu kırmızı renk
değişiklikleri (purpura) ile nitelendirilir.
c. Hafif ishal (subakut enteritis): Erişkin at, sığır ve koyunlarda 39-40°C ateş,
iştahsızlık ve beslenme bozukluklarından kaynaklanan ishallere benzer tarzda yeşil renkte
ishal ile karakterizedir. Dışkıda genellikle mukus bulunur. Abort (ölü yavru) ishalden sonra
ortaya çıkar.
d. Kronik enteritis: Erişikin sığır ve domuzlarda kalıcı ishal, canlı ağırlık kaybı, aralıklı
ateş, mukus ve kan içeren ishal ile nitelendirilir. Sağaltıma yanıt şansı zayıftır.

Tanı
Klinik semptomlar, dışkının laboratuar muayenesi ve enfekte hayvanların 
dokuları incenerek tanı konur. Septisemik formda hayvanlar ölü bulunur. Enteritis ve hafif 
enteritis formlarında en belirgin semptom ishal ve yüksek ateştir. Dışkı gri-yeşilimtırak renkte 
olup, daima mukus ve kan içerir. İlerlemiş olgularda dışkı su kıvamında ve pis kokuludur. 
Salmonellosis’in bütün formlarında sancı mevcuttur. Total lökosit sayısı ve fibrinojen miktarı 
artmış, total protein değeri azalmıştır. Hematokrit değer, kan üre-nitrojen değerleri artar. 
Kesin tanı etken izolasyonu ile yapılabilirse de salmonellaların saprofit olarak bağırsaklarda 
bulunması açısından pratikte izolasyonun anlamı yoktur. Üstelik izolasyon bazı güçlüklere 
sahiptir. Antibiyotik uygulanmamış olgulardan swab ile örnek alınarak izolasyona gidilir.Septisemi olgularında kan kültürü ve oral sekresyon kültürüde yapılabilir. Dalak, karaciğer,
hepatik, mediastinal ve bronşial lenf düğümleri salmonellaları kapsar. Salmonella enfekte
hayvanları saptamak için serolojik tekniklerden de yararlanılır. ELİSA testi geliştirilmiştir.
Ancak serolojik testleri yorumlamak güçtür.

Ayırıcı tanı: 

Buzağı ve danalarda enterotoksijenik E.coli ishali, verotoksijenik E.coli
dizanterisi, Rota ve Coronavirus ishalleri, koksidiozis, Clostridium perfringens tip B ve C
hemorajik enteritisi ve MD/VD kompleksi ile karışır. Mukozal disaese’de ishal daha uzun
süreli ve lökopeni vardır. E.coli enfeksiyonları ise genellikle postnatal 1-2 (6) hafta içinde
ortaya çıkar. Diğer viral enfeksiyonlar miks karakterdedir ve lökopeni ile nitelendirilir.
Otopsi bulguları: Septisemi veya nekrotik fibrinöz enteritis veya her ikisinin karışımından
ibarettir. İleum, jejunum ve abomasumda fibrinöz yapıda enteritis tablosu gelişmiştir. İnce
bağırsaklar şiş ve pis kokulu kanlı içerik ile doludur (Şekil 220). Lokal konjesyone odaklar,
hemoraji ve ülserler meydana gelmiştir. Böbrekler ve kalpte salmonella toksinlerinden ileri
gelen hemorajik odaklar şekillenmiştir . Mezenterik ve ileosekal lenf düğümleri
büyümüştür. Peyer plakları çok belirgindir. Salmonella enfeksiyonlarının seyri esnasında
septisemiye belge pleura, periton, meninx ve akciğer lezyonlarıda meydana gelir. Seröz
zarlarda fibrin toplanması, akciğerlerde konjesyon, kanama veya ödem odakları, mukozalarda
peteşial kanamalar ve ekstremiteler gibi değişik organlarda nekrotik odaklara rastlanır.

Sağaltım

Septisemik salmonellozis olgularında hayvan ölü bulunur. Bu nedenle
antimikrobiyel ilaçlar çok erken kullanıldığında belki başarı elde edilebilir. Oral antibiyotik
intestinal mikroflorayı tahrip ettiği için önerilmez. Üstelik antibiyotiklere dirençli salmonella
türlerinin gelişimine yol açar. Septisemi olgularında parenteral geniş spektrumlu
antibiyotikler kulanılır. Trimethoprim sulfonamid kombinasyonu en etkili olandır. Ayrıca 3.
grup sefalosporinler, ampicilline ve floroquinolon’lar da etkilidir. Asidotik ve hiponatremik
sığırlarda %5’lik sodyum bikarbonat çözelitisi damar içi yolla 5-8 litre/450 kg canlı ağırlığa
başlangıç olarak verilir. Bunu elektrolit ve sıvı tamamlama takip eder. Atlarda antiendotoksik
olarak NSAIDs’ler kullanılır. Kortizon bağışıklık sistemini baskıladığı için kullanılmaz. Üstelik
laminitisi provoke eder. Asit-baz dengesini tamponlamak ve sıvı elektrolit dengeyi onarmak
amacıyla parenteral sıvı sağaltımı önerilir. Diğer formlarda salmonellalar üzerine etkili
trimethoprim+sulfonamid kombinasyonu, gentamycin veya ceftiofur kullanılır. Antibiyotik ve
sıvı sağaltımı sığır salmonellozunun esasını teşkil eder. Antibiyotikler salmonellalar üzerinde
etkili olmakla beraber, normal flora üzerinde olumsuz etkiye neden olur. Düşük dozda
antibiyotik etkili değildir. Üstelik salmonellalar direnç kazanır. Bu nedenlerle koruyucu amaçla
antibiyotik kullanımı kontrendikedir. Ancak sağaltılan hayvanlar portör olarak kalır. Neomicin,
erythromycin ve tylosin gibi antibiyotikler salmonellalar üzerine etkili değildir. Spesifik
antibiyotikler yanında ishale bağlı olarak meydana gelen dehidratasyonun düzeltilmesi
amacıyla parenteral sıvı sağaltımına başvurulur. Neonatal dönem enfeksiyonlarının
sağaltımında önerilen parenteral sıvı sağaltımı yapılır.

Kontrol ve aşılama

Büyük sorundur. Taşıyıcı hayvanların ve bulaş basamakların
ortadan kaldırılması olanaksızdır. Taşıyıcı hayvanların saptanması, koruyucu amaçla
antibiyotik kullanımı, hayvan nakillerinin önlenmesi, dışkı ile bulaşmış yem ve su, kontamine
ahır ve barınakların dezenfeksiyonu, enfekte hayvanlar ile temasta personel hijiyeni, stres
faktörlerinin en düşük düzeye indirilmesi, fötal mebranların eliminasyonu ve canlı attenue aşı
kullanımı gibi basamakları kapsar. Kabaca hijiyen, antibiyotik ve aşılama uygulanır. Bulaşıkolmayan su ve yem, kemirici ve kuşlarla mücadele ve doğum hijiyeni önlemleri alınır. Hastalığı
atlatanlar portör olduklarından sağlık bilgisi önlemlerinin alınması gerekir.
Salmonellalar intrasellüler bakteri olduklarından en uygun bağışıklık sağlayabilmek amacıyla
canlı aşı kullanılması gerekir. Canlı attenue edilmiş salmonella aşıları sığır, domuz ve
kanatlılarda kullanılır. Canlı attenue edilmiş S.cholerasuis aşısı domuzlar için üretilmiştir.
Danalarıda korur. Sığırlarda bakterin aşısı geliştirilmiştir. Salmonella etkenlerinin virulensi O
antijenine bağlıdır. Sığır salmonellozundan korunmada aşılama önemli rol oynar. Gebe
inekler doğumdan 7 ve 2 hafta önce bakterinler ile aşılandığında doğum sonrası çok duyarlı
oldukları ilk hafta içinde buzağılar kolostral antikorlar tarafından korunmuş olur.

Hiç yorum yok:
yorum

Social