gibi ölçüm gereçlerinde, antiseptik olarak, diş hekimliğinde amalgam yapımında kullanılmaktadır. Çevrede civanın metilasyonu ve biyokonsantrasyonu,inorganik civa bileşikleri, birkaç istisna dışında (bazı mantarlarda birikir), besin zincirinde birikmez. Civanın metilasyonu, başlıca akarsu ve okyanus sularında oluşur. Bunun
dışında balıkların bağırsak içeriğinde ve balıkların dış derilerinde inorganik civanın, metil civaya dönüştüğü gösterilmiştir.Bunların tüketilmesi yoluyla zehirlenme belirtileri görülebilir. Civa, sindirim, solunum ve deri yoluyla emilebilir. Emilen civa vücutta kimyasal şekline ve bir ölçüde de alınma yoluna göre dağılım gösterir. Elementer civa buharları, solunum yollarından kolay emilir, kan-beyin bariyerini kolayca geçer ve en çok beyinde birikir. Vücuttan çok yavaş bir şekilde idrarla, az miktarlarda dışkı, tükürük, süt ve terle atılır.Civa organizmada sülfidril gruplarıyla etkileşime girer, enzim etkinliğini bozar, hücre ölümüne neden olur.
Kronik civa zehirlenmesi, Hg+2’nin absorbsiyonu ile ilgili olduğunda, başlıca etki böbrekte görülür. Metalik civa absorbsiyonunda ise daha çok MSS etkile-
yüzeyinde renk kaybolmasına sık rastlanır. Bu klasik belirtiler yanında zayıflık, aşırı yorgunluk hissi, kilo kaybı, iştahsızlık, gastrointestinal bozukluk dikkati çeker. Ender olarak diş etlerinde mavi-siyah civa çizgisi görülür.
Hiç yorum yok:
yorum